PATRİK GENEL VEKİLİMİZİN YENİ YIL MESAJI

Kategori: Dini

yeni yil

“Gök ve yer  geçecek,
ama benim sözlerim geçmeyecek”
(Matta 24:35).

Her zaman olduğu gibi bir yılı daha geride bırakıyoruz. Yerini gelecek yıla bırakan eski yıl,  kendisinden önceki yıllara katılıyor. Eski yıl, tüm olumlu veya olumsuz olaylarıyla artık tarihe mal olmuş durumda. Geride kalmış yılların birikiminden oluşan tarih, sürekli büyüyen heybetli bir ağaca benzer. Birbirine zıt, olumlu veya olumsuz birçok olaylar bu ağacın meyveleridir. Bu olaylardan biri veya daha fazlası din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin, bir şekilde insanın günlük yaşamını etkilediği gibi, bazılarının gelecekteki yaşamını da etkilemeyi  sürdüreceği de yadsınamaz bir gerçektir.

Yeni yılı karşılamaya hazırlandığımız bugünlerde Kutsal İncil’den gelen Tanrı’nın Sözleri bizleri evrensel bir gerçeğe yönlendiriyor: “Gök ve yer  geçecek ama benim sözlerim geçmeyecek”  (Matta 24:35).

Tanrı, hiçbir şekilde zaman ölçütleriyle sınırlanamaz, çünkü başlangıçsız ve sonsuzdur. Ancak buna rağmen, Tanrı tüm görkeminden soyunarak “beden aldı insan oldu, Kutsal Bakire Meryem’den Kutsal Ruh’un aracılığıyla mükemmel bir şekilde doğdu” ve Baba’nın iradesiyle,  tüm insanlığı kurtarma göreviyle  yetkilendirilmiş olarak, zamanın sınırları içerisine girdi. Kilise, Kutsal Kitab’ın sözlerini takip ederek “Mesih’in dün, bugün ve sonsuzlara dek aynı” olduğunu (İbr. 13:8) ilan ediyor. Mesih, bizim ebedi Baş Kahinimizdir. O, öğretisiyle günahkar insanlara kurtuluşun ve sonsuz hayata ulaşmanın yolunu göstermiştir. Mesih’in ebedi sözünü anlamanın ve onu yaşamanın yolu Tanrı’yı ve insanı sevmek fikirleri üzerine kurulmuştur.

Mesih’in sözünün sonsuza  dek var olacağı gerçeği, O’nun kurtaran planının garantisidir. Bu Söz, hayatın istenmeyen durumları karşısında isteyerek veya istemeyerek zaafa kapılmış ve yaşamın dalgalanmalarıyla karşı karşıya kalmış her bir hristiyana lütfedilmiş güvenilir bir saldır.

Kendisine “denizin ve göğün itaat ettiği” (Matta 8:27) Mesih, hayatımızın tüm fırtınalı anlarında, özellikle de kendimizi yalnız hissettiğimiz zamanlarında tüm dalgalanmaları durdurmaya kadirdir. Hristiyanın yaşamı bir ahit yolculuğu olup, sabır gerektirir. Mesih “sonuna kadar dayananın kurtulacağını” (Mar. 13:13) vaaz etti. Tanrı vaatlerine sadıktır ve yarattıklarını her zaman gözetir ve korur. Bizler için ise, yaratıcımız Tanrı’ya iman, ümit ve sevgiyle bağlı kalarak sadakat göstermek bir zorunluluktur.

Kendisinin, “Yol, gerçek ve Yaşam” (Yuh. 14:6) olduğunu vaaz eden Mesih, takipçilerini kötüye karşı mücadele etmeye ve dünyanın egemeni olan Şeytanı yenmeye çağırıyor ve cesaretlendiriyor. Mesih ve O’nun Sözü sonsuzdur,. O halde bizler için ümitsizlik ve çaresizlik yolu tamamen kapanmıştır.

Tanrı bizimledir. Bu nedenle, geçmiş hayatımızdaki durumumuz her ne olursa olsun, günümüzü ve geleceğimizi sağlam temeller üzerine kurmak için Tanrı’nın Sözüne sarılmamız gerekir.Yaşadığımız sürece Resul Pavlus’un söylediği gibi “iyi mücadeleyi sürdürmek” (II. Tim. 4:7) zorundayız, öyle ki “Rab’bin vahyini severek adalet tacını alabilelim”.  Bu mücadele için her birimiz “Tanrı’nın silahlarını kuşanmaya, belimizi gerçekle kuşatmaya, ve adalet zırhını giymeye” çağrılıyoruz. “Kötünün yakan oklarını söndürebilmek için”, yanımıza “İman kalkanını”, “kurtuluş miğferini ve Ruh’un kılıcını yani Tanrı’nın Sözü’nü” almalıyız (Efesliler 6:13-17).
Arevakal ayininde okuduğumuz dua, Tanrı’nın sonsuzluk fikrini yansıtır. Atalarımız gibi, bizler de aynı kelimelerle dua edelim: “Ebediyet  Allah’ı, sonsuz Allah. Sen bu düşmüş dünyanın üzerinde bir ışık gibi parladın ve bizleri günahlarımızın karanlığından aydınlattın; sınırsız Allah, bizim uğrumuza sınırlandın ve Kutsal Ruh’un lütuflarını yarattıklarının üzerine cömertçe döktün. Ey en büyük Allah! şimdi ve tüm çağlar boyunca Baba’yla ve en Kutsal Ruh’la birlikte övülensin, şimdi, daima ve sonsuza dek. Amin.”

Yeni yılda da tüm dileklerimizi ve dualarımız yüce Tanrı’ya sunuyoruz. Aynı zamanda Ruhani Önderimiz Patrik Mesrob II Hazretleri’nin sağlığı için de dua ediyoruz.

Resul Pavlus gibi bizler de yüce Tanrı’ya dua, rica ve yalvarış yükseltiyor ve dualarımızda ülkemizin tüm vatandaşlarını ve özellikle de yöneticilerimizi anıyoruz.

Yeni yıl sevincini yaşadığımız bu gün Suriye’de sıkıntı, zorluk, yokluk, yas ve gözyaşı içinde olan Suriyeli kardeşlerimizi anıyoruz. Onların esenliği için Yüce Tanrı’ya dua yükseltmek her birimiz için Hristiyanlığın bir gereğidir. Hristiyan inancımızın emrettiği gibi din dil ırk mezhep ayrımı gözetmeden Suriye’de sıkıntı içinde olan tüm insanlar için de dua ediyoruz. Yağmurlarını gerek doğruların gerekse günahkârların üzerine yağdıran Tanrı, muhteşem kudretiyle her türlü sorunu ve çürümüşlüğü temizlesin ve kötülüğü iyiliğe çevirsin. Herkesi iman ümit ve sevgiyle güçlendirsin ve herkese sevgi, kardeşlik, esenlik, bereket dolu bir atmosferin hayat veren havasını solumayı nasip etsin.

Yeni yıl vesilesiyle pederane sevgiyle cemaatimizin tüm ruhanilerini ve sivil üyelerini selamlıyor ve kendilerine sağlık ve Tanrı’nın bereketleriyle dolu bir hayat diliyorum.

Tanrı’nın lütfu, sevgisi ve kutsayan gücü hepimizle birlikte olsun. Amin.

Başepiskopos Aram Ateşyan