SIRPOTS TARKMANÇATS (AZİZ ÇEVİRMENLER) YORTUSU SAMATYA’DA KUTLANDI

Kategori: Dini,Kilise

tarkmanchats (15)Sırpots Tarkmançats Yortusu, 11 Ekim 2014, Cumartesi sabahı, Samatya Surp Kevork Kilisesi’nde kutlandı. Törenlere Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan riyaset ederken, Patriklik ruhbanları, pederleri ve diyakonlari ile Alman Katolik Kilisesi’nden Rahip Nikolas Virvol da hazır bulundular. Kilise çeşitli semtlerden gelen imanlılar ile dolmuştu. Törenlere; Sahakyan Nunyan Okulu müdürleri, öğretmenleri ve öğrencileri katıldılar.

Surp Badarak’ı Episkopos Sahak Maşalıyan sundu. Kutsal Sofra’ya Üstrahip Yeğişe Uçkunyan ve çok sayıda diyakon ile ast diyakon hizmet ettiler. İlahiler Kd. Peder Krikor Damadyan önderliğinde, din görevlileri, Sahakyan Korosu’nun genç ve çocuk üyeleri tarafından seslendirildi.

“Hayr Mer”den önce vaaz eden Episkopos Sahak, Aziz Çevirmenler’in yapmış oldukları çalışmalara değinerek “Günümüzde en çok çevirisi yapılan, satılan ve okunan kitap Kutsal Kitap’tır. Çünkü O, gerçek bilginin kaynağıdır. Bugün ne yazık ki, çoğu kişi, O’nu terekler içerisinde yalnızlığa terk etme hatasına düşüyorlar. Bilgiyi arayanlardan bazıları, ona Kutsal Kitap’tan uzak kalarak erişeceklerini sanıyorlar. Çoğu kişi, özellikle de gençler, bu önemli ve hayati değer taşıyan kitabı unutarak, bilginin peşinde koşmaya çalışıyorlar. 5. yüzyılda, halkımızın kendi diliyle Kutsal Kitap’a kavuşması için Tarkmançats (Çevirmenler) hareketi başladı. Kutsal Kitap, Yunanca veya olarak Süryanice olarak okunuyordu. Bu dillere vâkıf din adamları okunan Kutsal Kitap bölümlerini kilisede tercüme eder, sonrasında da vaaz ederlerdi. Aziz Mesrob, halkımızın alfabe yokluğundan kaynaklanan sıkıntısının farkına vardı ve ileri görüşlülükle bir çare aramaya koyuldu. Bu iki kültür arasında kalan Ermeniler, kültürel yozlaşma tehlikesi ile karşı karşıyaydılar. İşte bu tedirginlik, Ermeni harflerinin bulunmasına olanak sağladı. Harflerin bulunmasından sonra çeviri çalışmaları başladı. Aziz Mesrob ve öğrencileri yabancı diller biliyorlardı. Dolayısıyla, yabancı kaynaklı eserleri takip ettiler, buldular ve onları Ermeni Kilisesi’ne kazandırdılar. Bu çalışma sonucunda, Tanrı halkımıza Ermeni dilinde konuşmaya başladı. Birçok ilahi ve ilahiyat alanında eserler kaleme alındı. Aziz Çevirmenler bizlere bugün de önemli bir mesaj veriyorlar. Bizler, birçok yabancı dilleri öğrenirken, bu dillerle yazılmış eserleri takip ederken, toplum olarak sahip olduğumuz değerleri unutmamaya çağrılıyoruz. Kendi dilimizi ve bu dilde yazılmış eserleri korumaya ve onları halkımızın yararına kullanmaya çağrılıyoruz. Bu çağrılara olumlu cevap verdiğimizde, Aziz Mesrob’un ve Çevirmenler’in gerçek öğrencileri olduğumuzu kanıtlarız. Arılar, çiçekten çiçeğe dolaştıktan sonra, bal hazırlamak için peteklerine dönerler. Aziz Çevirmenler bu arı örneğiyle huzurumuzdalar. Onlar, ellerinde bulunan kitapları, özelikle de Kutsal Kitap’ı halkımıza armağan ettiler. Bu gerçeği kabul eden halkımızın her bir ferdi, aynı doğrultuda hizmet etmekle yükümlüdür. Ermeniler, Hıristiyanlığı kabul etmeden önce putperestlerdi. Halkımızın, bu dönemde daha iyi “Ermeni”ler olduğunu iddia edenlerin tezlerini, sadece tek bir soru ile çürütmek mümkündür. Hıristiyanlığı kabul etmeden önceki iki bin yılı geçkin bir zaman diliminde putperestlik, Ermenilere ne kazandırdı? Halbuki, halkımız Ermeni alfabesine ve Ermeni dilinde yaratılmış edebiyat ve tarihi eserlerine, Hıristiyanlık ve kilise sayesinde kavuştu. Bu nedenle, atalarımızın inancından uzak kalmaya hakkımız yoktur. Kiliseden uzaklaştığımız zaman, Ermeni Hıristiyan kimliğimiz yozlaşmaya başlar, öz benliğimizi kaybetmeye mahkûm oluruz” dedi.

Episkopos Sahak, daha sonra din adamlarına ve eğitimcilere seslenerek, Tarkmançats Hareketi’nin yönetim, kilise ve okulun uyumlu çalışması sayesinde başarıya ulaştığını ve bu başarıyla kültürümüzde altın çağ döneminin yaşandığını hatırlattı ve “Bu işbirliği devam ettiği sürece, cemaat olarak başarılı olduk. Bu işbirliğinden vaz geçtiğimizde ise, zayıfladık ve kuruduk. Bugün de, yönetim birimleri, kilise ve okullar uyumlu bir çalışma sergilemeleri durumunda, cemaat yaşamımız filizlenecektir. Din adamları halka hizmet etmek amacıyla halkın arasından çıkarlar. Hiç kimse mükemmel değildir. Eksiklikler görülebilir. Unutmamak gerekir, halk din adamı için ve din adamı da halk için vardır.  Halk, kendine hizmet eden ruhani önderlerine, vartabedlerine, kahanalarına, sargavaklarına ve tıbirlerine sahip çıkmalı, onların yanında durmalıdır. Bunun olmaması durumda, din adamları yıpranacak ve layıkıyla hizmet edemeyeceklerdir. Bu vesileyle okullarımızdaki müdürlere ve öğretmenlere de sesleniyorum. Cemaat okullarımızda Ermenice ve din kültürü derslerine özen gösterilmelidir. Çocuklarımız Hristiyan-Ermeni olduklarını hissetmeleri gerekir. Unutmayalım, okullarımızı ayakta tutan, imanlıların iman parasıdır. Bu nedenle, gereken özen gösterilmeli, okullarımız faal oldukları sürece, Ermenice ve Din Kültürü derslerini en iyi şekilde çocuklarımıza sunmaları gerekir. Artık yapay bahaneler üretmeyelim. Bugün dinimizi yaşayabilme özgürlüğüne sahibiz, yeter ki niyetimiz olsun.” dedi.

Episkopos Sahak son olarak Patrik Mesrob II. Hazretleri’nin hayatına değinerek “ Vartabed, bilgisini başkalarına aktarmaya çalışan kişidir, öğretmendir. Müteveffa Patrik Şınorhk, Minas Sargavak’ı rahip takdis ederken, onda var olan öğretmenlik vasfını görerek, kendisine Mesrob adını verdi. O, çocuklar, gençler ve yaşlılar için, kelimenin tam anlamı ile bir vartabed oldu. Uzun yıllar toplumumuza öncülük etti, öğretti, fakat ne yazık ki amansız bir hastalığın pençesine yenik düştü. Bugün, hepimiz, onun sağlığına kavuşması için dua etmek üzere kilisede toplandık. Sevgili kardeşler, bu yılki Tarkmançats Yortusu diğer yıllara göre daha farklı. Son günlerde, S. Müron damlasında muhteşem bir görüntü belirdiğini gördük. Haç üzerinde Rab İsa Mesih görünmekteydi. İman ediyoruz ki Krisdos Surp Badarak’ta, Kutsal Kitap’ta bizlere beliriyor. Surp Badarak’ta, özellikle Patrik Hazretleri’nin şifası için dua edecek, Surp Badarak’tan sonra ise O’nu ziyaret ederek, S. Müron’un Tanrısal bereketini dileyeceğiz. Yüce Tanrı, imanlıların iyi dileklerini duysun. Bu zor günlerde, özellikle Patrik Hazretleri’nin annesinin şahsında, sabrın anlamını daha iyi kavrıyoruz. Tanrı, Diramayr Mari Mutafyan’a sabır versim. Dualarımız onunladır” dedi.

Badriark hastahaneSurp Badarak’ın sonunda, Rab Mesih’te uyuyan vartabetlerin , öğretmenlerin ve kültürümüze hizmet edenlerin ruhlarının huzuru için dualar edildi.

Tören sonunda, kilise salonunda sevgi sofrası açıldı.

Sevgi sofrası sonunda, Patrik Genel Vekili, Patriklik ruhbanları refakatinde, Patrik Mesrob II. Hazretleri’nin Surp Pırgiç Hastanesi’ndeki odasını ziyaret ettiler. Burada, şifa duaları okunduktan sonra, Patrik Hazretleri’nin alnı Kutsal Müron ile mesh edildi.

  • tarkmanchats (19)
  • tarkmanchats (18)
  • tarkmanchats (17)
  • tarkmanchats (16)
  • tarkmanchats (14)
  • tarkmanchats (15)
  • tarkmanchats (12)
  • tarkmanchats (13)
  • tarkmanchats (10)
  • tarkmanchats (11)
  • tarkmanchats (8)
  • tarkmanchats (9)
  • tarkmanchats (7)
  • tarkmanchats (6)
  • tarkmanchats (5)
  • tarkmanchats (3)
  • tarkmanchats (2)
  • tarkmanchats (4)
  • tarkmanchats (1)
  • DSC_5521 copy
  • Tarkmanchats
  • Tarkmanchats karoz