TOPLUMUMUZA ÇAĞRI

Kategori: Belgeler,Bülten,Cemaat

TOPLUMUMUZA ÇAĞRI

Vakıflarımızın ve kurumlarımızın değerli yöneticileri, cemaatimizin saygıdeğer üyeleri;

Patrikhanemiz’in yeni oluşturulan Danışma Kurulu ilk toplantısında cemaat yaşantımızı genel bir değerlendirmeye tabii tutarak, aşağıdaki hususların kamuoyu ile paylaşılmasını oybirliğiyle uygun bulmuştur.

1-Türkiye Ermeni toplumu yaklaşık on yıldır olağanüstü bir dönem yaşamaktadır. Yeni patrik arayışlarıyla özdeşleşen bu süreç, beraberinde buhran ve çalkantılar ortaya çıkartmıştır. Hepimizin malumu olan hususlar sonrasında, son bir yılı aşkın dönemde ivme kazanan gerginlikler toplumumuzun yaşamını doğal mecrasının dışına sürüklemiş bulunmaktadır. Bugün artık bu yükü silkinmenin, karamsar havayı dağıtmanın, yeni bir şevk ve inançla yola devam etmenin zamanıdır. Danışma Kurulumuz da, başta sürüncemede kalmış seçim sorunları olmak üzere, tüm sorunlarımızın çözümünün takipçisi olma kararlılığındadır.

2-Geride bıraktığımız on yılın nesnel değerlendirmesi hepimizin önüne ibretlik bir tablo koymaktadır. Toplumsal yaşamımız felç olmanın eşiğindedir. Bu tablodan gereken dersleri alarak, yapılan hataları tekrarlamadan artık önümüze bakmanın zamanı gelmiştir.

Cemaatimiz, ne yazık ki, yeni bir patriğe sahip olmayı hararetle istemesine karşın, amacına ulaşamamıştır. Her sonuçsuz deneme yeni bir hüsran yaratmış, toplumumuzda öfke ve tepki dalgaları doğurmuş, ancak cemaati yeni bir patriğe kavuşturamamıştır. Herkes seçim istemektedir, ama gereken zemini yaratmadan, şartlar oluşmadan sadece istemek, sadece talep etmek yetmemektedir. Bugün artık yeni bir patrik seçebilmemizin ön şartı gün gibi ortadadır: karşılıklı sevgi ve saygı temelinde sağlanacak olan bir konsensüs. Bunu hepimiz kavramalıyız ve buna göre yöntemler belirlemeliyiz.

3-Bu gerçekten hareketle, yeni bir sorumluluk anlayışıyla yönümüzü belirlemek zorundayız. Kısır tepkiselliklerin son bulduğu, ahlak sınırlarını aşan, suçlayıcı söylemlerden uzak ve her birimizin elini taşın altına koyma iradesi sergileyeceği bir dönemi başlatmak zorundayız. Cemaatimizin tüm kurum ve kuruluşları, yetki ve sorumluluk alanlarını karıştırmadan, gereksiz nüfuz mücadelelerinden uzak kalarak, ortak kaynaklarımızın değerinin bilincinde, manipülasyonlardan kaçınarak, herkesin birbirini yeniden kredilendireceği, birbirinin toplumsal itibarına olan saygısını teyit edeceği bir şekilde, yeni bir ruh geliştirmek durumundadır. Önümüzdeki Kutsal Diriliş Yortusu’nun bu anlamda bir milat oluşturması hem dileğimiz, hem de çağrımızdır.

4- Seçimi krizinin aşılabilmesi için, toplumumuzun her bir bireyine sorumluluk ve özveri düştüğünün anlaşılabilmesi, geniş tabanlı bir uzlaşı, kapsayıcı bir mantık, yaygın bir uyum sağlayabilmek açısından vazgeçilmezdir. Bu bakımdan cemaat basınımızın rolü son derece önemlidir. Hiç kimseden sesini kısması beklenmemelidir. Aksine herkesin fikrini özgürce söyleyebileceği, sağlıklı ve yapıcı, empatiye dayalı bir tartışma ortamı büyük bir gereksinimdir. Özellikle sosyal ağlardaki dinamizmin bu sürece yansıtılması şarttır. Öte yandan toplumumuzun içerisindeki sessiz çoğunluğun varlığı da göz ardı edilmemelidir. O yaygın kesimlerin sergilediği sabır, toplumumuzun ortak aklının tezahürünün ve geniş tabanlı çözümün en büyük güvencesidir. İfade özgürlüğümüzü kullanırken, bilerek ya da bilmeyerek karalama kampanyalarının sarmalına düşmeyelim. Tartışma ortamlarında dillendirilen hassasiyetleri verime dönüştürme becerisi sergileyelim. Kişileri hedef almayı bırakıp, ilkelere ve sonuçlara odaklanalım. Bu olgunluk bize tünelin ucundaki ışığı gösterecektir. En fazla bağıranın değil, en tutarlı düşünenin, en agresif reddedenin değil, en soğukkanlı değerlendirenin muteber olduğu bir zeminde kenetlenmemizin zamanı çoktan gelmiştir.

5- Toplumumuz daha fazla gecikmeden bu sorunu çözebilecek güce ve potansiyele sahiptir. Zararın neresinden dönersek kar olacaktır. Aksi halde tüm cemaatimizin istikrarı tehlikeye düşecektir. Birlik olmadan, Patrikhanemiz’in önderliğinde nasıl daha müreffeh bir gelecek bekleyebiliriz?

Gelin, hep birlikte el ele, yürek yüreğe verelim, omuz omuza olalım, atalarımızın büyük mirasına sadık kalalım ve Kutsal Kilisemiz’in takdislerine layık olalım. Devletimizin bize sağladığı olanaklardan yararlanalım. Çocuklarımıza, gençlerimize gurur duyacakları bir kimlik aktaralım. Dayanışmamızın meyvelerini birlikte toplayalım, onları kardeşler olarak paylaşmanın tadına varalım. Bizi belirsizliklere, aşırılıklara sürüklemek isteyenlere kayıtsız kalmayalım. Sonradan pişman olacağımız maceraperestliklere kulak tıkayalım. Aklı selimde buluşalım. Güvenelim birbirimize, iki gün sonra birbirimizi Büyük Müjde ile selamlarken. birbirimizle bayram sevinciyle öpüşüp-kucaklaşırken yüreklerimiz açık, başımız dik olsun.

 

                                                                 TÜRKİYE ERMENİLERİ PATRİKLİĞİ