ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ BİRLİK VE BERABERLİK GECESİ

Kategori: Cismani

Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, Peder Şirvan Mürzyan refakatinde, 20 Aralık 2014, Cumartesi, Bostancı Green Otel’de gerçekleşen Alevi Kültür Dernekleri Birlik ve Beraberlik Gecesine katıldı. Organ bağışına destek amaçlı düzenlenen gecede, Patrik Genel Vekili’nin okuduğu konuşma metnini yayınlıyoruz.

organ konusma

“Bilim ve teknoloji şaşırtıcı bir hızla gelişmekte. O kadar ki, genelde bu gelişmeleri takip etmekte zorlanıyoruz. Kaydedilen gelişmelerin, insan hayatı açısından önem arzettiği yadsınamaz bir gerçek. Buna bağlı olarak insan ömrü uzamakta, geçmişte bazen onulmaz denilen hastalıklara çareler bulunmaktadır. Gelişen bilimin insanlık yararına olan bir semeresi de organ naklidir.   “Kişinin hayatta iken, serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin verilmesi” olarak tarif edilen organ nakli sayesinde, bazen görmeyen bir insanın görmesi, bazen hayatını diyaliz cihazına bağlı olarak sürdüren bir böbrek hastasının hayata dönmesi, bazen fonksiyonlarını yitirmiş karaciğerin sıkıntılarını yaşayan, bazen de kalbinden şikayeti olan bir hastanın sağlığına kavuşması sağlanabilmekte. Kısaca ifade etmek gerekirse hastaya, bir yaşam armağan edilmektedir.

Bu “Birlik ve Beraberlik Gecesi”nde özellikle organ bağışının öneminin vurgulanmasını, kişilerin organ bağışına teşvik edilmesini takdirle karşılıyoruz.

Takdir duygularımızın ifade edilmesinden sonra organ bağışı konusunda inancımızın bu doğrultudaki öğretilerini paylaşmak istiyoruz.

İsa Mesih, İncil-i Şerif’te “buyruğum şudur: Birbirinizi sevin, tıpkı benim sizleri sevdiğim gibi. İnsanın dostları yararına canını vermesinden daha üstün sevgi yoktur” (Yuhanna, 15:12-14) ayetiyle, sevgiden kaynaklanan fedakarlık duygusunun önemini vurguluyor. Kendisinden başkasını düşünmek, başkasının yararına fedakarlıkta bulunmak gerçekten de bir sevgi nişanesidir. Kendisinden sonra başkalarının iyi bir yaşama kavuşmasını düşünerek bağışta bulunan kişinin bu fedakarlığı “toprağa düşen buğday misali ürün verecektir” (Yuhanna, 12:24). İnancımız, bize tek buğday tanesi olarak kalmamızın yararı olmayacağını öğretiyor.

İsa Mesih, en önemli buyruğun ne olduğunu soran bir din bilginine iki cümleyle cevap verdi: “Rab’bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle sev. Komşunu kendin gibi sev”. İnsana olan sevgisinden hareketle organ bağışında bulunan bir kimse, Tanrı’ya olan sevgisini de beyan etmiş olmaktadır. Çünkü yaşam, Tanrı’dan bahşedilen kıymetli bir hazinedir. Dolayısıyla da bir hastayı tekrar sağlıklı yaşama kavuşturacak organ bağışı bu açıdan önem arz etmektedir.

İsa Mesih, mucizeler yaptı. Körlerin gözleri açıldı. Sağır ve dilsizler duymaya ve konuşmaya, kötürümler yürümeye başladılar. Cüzamlılar sağlıklarına kavuştular. Ölüler dirildiler. “İnsanlar yaşama, bol yaşama sahip olsunlar diye geldim” diyen İsa Mesih’in müntesipleri olarak, organ bağışına sıcak baktığımızı ifade etmek istiyoruz.  Ayrıca bu yaklaşımda bulunanları da takdir ediyoruz. Başkalarına yararlı olmak dileklerini resmileştirdikten sonra vefat etmiş olan tüm insan sever dostlara Tanrı’dan rahmet diliyoruz.

Bu açıdan medyada yer almış organ bağışı hakkındaki sözleri anlamlı buluyoruz. Organ bağışı hayat bağışıdır. Bağışlanan her organın filizlenen bir can olduğunun bilinciyle, umudunu kaybedenlere umut olmak, bir hayat biterken bir hayat başlatmak için, “organlar toprak olmasın bedende can bulsun” sloganının sevgi ve fedakârlık duygularıyla hareket etmeye hazır gönüllere, can dostlarına rehber olmasını diliyoruz. Bu vesileyle, bu anlamlı etkinliğin gerçekleşmesi için emek sarf eden herkesi can-ı gönülden kutluyorum”.