PATRİK GENEL VEKİLİMİZİN SURP DZINUNT MESAJI

Kategori: Dini

Yere ve göğe Sığmayan, İnsanlığı ziyaret eden Tanrımız, 
Bakirenin rahimden bizleri için hayat olarak belirdi.
(Kutsal Doğuş Yortusu 4. günü ilahisi)

Bir yılbaşı ertesinde, Rab’bimiz İsa Mesih’in Doğuş ve Beliriş Yortusu’nu kutluyoruz. Tanrıya yücelik olsun. Yeni yılın ilk anlarında, sunduğu nimetler için Tanrı’ya hamd etmek, imanlı yüreklerden yankılanan bir minnettarlık duygusunun ifadesidir. Bu dualar edilirken, Ermeni Kilisesi’nin “Yere ve göğe Sığmayan, İnsanlığı ziyaret eden Tanrımız, Bakirenin rahimden bizleri için hayat olarak belirdi. ” ilahisi ile Doğuş ve Beliriş Yortusu’nu selamlıyoruz.

MESİH DOĞDU VE BELİRDİ!

Tanrı’yı ölçülebilir değerlerle sınırlandırmak mümkün değildir. Başlangıcı ve sonu olmayan Tanrı’nın varlığını, zaman ölçüleriyle de boyutlandıramayız. Fakat Tanrı, tüm mükemmeliyetiyle, tarihte tekrarı olmayacak bir şekilde, Kutsal Bakire Meryem’den alığı insan doğasıyla sınırlandı. İncil yazarı Aziz Yuhanna, Tanrı’nın Sözü’nün beden alışını muhteşem bir şekilde açıklıyor: “Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı… Her şey O’nun aracılığıyla var oldu… Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı… Söz insan olup aramızda yaşadı. Biz de O’nun yüceliğini, Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu olan biricik Oğul’un yüceliğini gördük.” (Yuh. 1.1:4,14)

Rab İsa Mesih, Kutsal Bakire Meryem’den doğdu ve yaşam kaynağı olarak bizleri ziyaret etti. İnsanlar, kendilerini ziyarete gelecek konukları kabul etmeden önce, onlara değer verdiklerini göstermek amacıyla hazırlıklar görürler. Tanrı, uygun gördüğü zamanda dünyayı ziyaret etmeden önce, tasarladığı plan için insanlığı hazırladı.

Doğaüstü bu belirişe olan hazırlığın da bir benzeri görülmemişti.  Peygamberlerler, Kutsal Ruh’tan esinlenerek Kurtarıcı’nın gelişi hakkında önceden konuştular. Bu peygamberliklerden yüzyıllar sonra, beklenen ziyaret geçekleştiğinde, insanlar bu ziyaretin değerini ve anlamını ne derece kavrayabildiler? İnsanlar, nesilden nesile asırlardır anlatılan ve beklenen bu muhteşem belirişin değerini, ne derece takdir ettiler? Kutsal Kitap’ı çok iyi etüt etmiş insanlar “Yeni Kral”’ın doğuşu ile neden alt üst oldular? Barış Şehri Kudüs, Edomlu Herodes’in öncülüğünde, neden korkuya kapıldı? Bu endişenin kaynağı, sadece “Yahudilerin kralı olarak doğan çocuk nerede?” (Mat 2:2) sorusuydu. Kral Herodes, tahtının geleceğini düşünmeye başlamıştı. Fakat, Yahuda’nın küçük köylerinden biri olan Beytlehem’de, kundağa sarılmış ve yemlikte yatan “Yeni Kral”, dünyasal makamlara veya tahlara çıkmak için belirmedi.  O “karanlıkta ve ölümün gölgesinde yaşayanlara ışık saçmak ve ayaklarımızı esenlik yoluna yöneltmek üzere yardımımıza geldi”. (Luka 1:79)

Tanrı, daha önce Mısır’da sıkıntı çeken halkını ziyaret etmişti. (Çık. 3:16)  Bu kez, zaman dolunca Tanrı, kadından Doğan, Yasa altında doğan Biricik Oğlu’nu gönderdi. (Gal. 4:4) O, “Baba’nın şefkatinin, merhametinin vaaz edilmesi; günahkâr yaramaz oğulların, göksel mirasa ve adillerin krallığına yönlendirilmesi için” (Aziz Krikor Naregatsi) bizleri ziyaret etti.

Arayan bulacak, vurulan kapı açılacaktır”: Kutsal Kitap, bizlere verdiği bu güvence ile “kapıyı çalmamızı” öğretiyor. (Luk. 11:9-10) Çoğumuz, sıkıntıya düştüğümüz zaman Rab’bin gölgesini dilemek için kapıyı çalmaktayız. Bu durum bile, başlı başına Rab İsa Mesih olmadan hiçbir şey yapamayacağımızın (bknz. Yuh. 15:6), özellikle de günlük yaşantımızı sabır ve huzur içinde yürütemeyeceğimizin, farkında olmadan ikrarıdır. Fakat bu kapıyı çalma cesaretine sahip olmak ve Rab’bimize yaşantımızda yer verebilmek için, yüreklerimizin kapılarının önceden Rab’be açılmış olması gerekmiyor mu? Ne mutlu, Gerçek Asma olan Kurtarıcımız’ın çubukları olmak üzere (bknz. Yuh. 15:5-6) yüreklerini açık tutanlara.

Tanrı, Biricik Oğlu’nun halkımızı da ziyaret etmesini sağlayarak lütufların en büyüğünü sundu. Rab’bimiz İsa Mesih, havariler Aziz Tateos ve Aziz Bartolomeos’un aracılığı ve Kutsal Kitap’in vaazı ile atalarımıza ulaştı. O’nu, Kurtarıcı olarak kabul etmek çok da kolay olmadı. Atalarımızın Gerçek Asma üzerine aşılanmaları zor oldu. Buna rağmen, atalarımız, Tanrı’nın iradesiyle, Rab İsa Mesih’in sadık evlatları olduklarını göstererek, O’nu kabul ettiler. Atalarımız önünde bu ikrar ile yeni ufuklar açılırken, “O’nun doluluğundan lütuf üzerine lütuf aldılar”. (Yuh. 1:17). Önlerinde açılan yolda ilerlerken, bazen Rab İsa Mesih’le Golgota yolunda yürüdüler, bazen dar kapılardan, bazen de dikenli yollardan geçtiler. Onlar, şikâyet etmeden yol alırken, bizlere de sadakat örneği sergilediler. Çünkü onlar, Beytlehem’de beliren ışığın, kendileriyle birlikte olduğuna inanmışlardı.  Rab, geceleyin bir ateş sütunu içinde ışık vererek, İsrail oğullarına öncülük ediyordu. (Çik. 13:21) Atalarımız, iman, ümit ve sevgiyle, Doğruluk Güneşi Rab İsa Mesih’in ışığını, kendilerine önder seçmişlerdi. Onlar, Rab’bin muhteşem ziyareti ile imana gelen Resul Pavlus’un öğütlerini dinlemişlerdi. (2. Kor. 6:1-10) Gerçekten de, atalarımız, Tanrı’nın lütfunu boşuna kabul etmediler ve Resul Pavlus’un öğretisini yaşama çevirdiler: “Kederliler, ama her zaman seviniyorlar. Yoksullar, ama birçoklarını zengin ediyorlar. Hiçbir şeyleri olmasa da her şeye sahipler” (bknz. 2. Kor. 6:10). Halkımız, Rab İsa Mesih’in ziyaretinin meyvalarını, büyük bir sabır ile tattılar. Bu meyvaların tadı bazen acı bazen de tatlı oldu. Acı meyvadan tadanlar, hiç kuşkusuz Mezmurun “Gözyaşlarınız belki bir gece akar, Ama sabahla sevinç doğar” (Mezmur 29.6) sözlerini hatılayarak sabrettiler. Gerçekten de, bu iman onları ayıplı bırakmadı, gün gözyaşı ile batarken, sabah güneşi sevinç ile yeniden doğdu.

Rab İsa Mesih yolunda yaşamlarını feda eden azizler, Rab’de uyuyan ve yaşantılarıyla bizlere örnek olan adı bilinen veya bilinmeyen herkes, Rab’bimize olan inancımızı diri tutmamızı öğütlüyor. Onlar, diriliklerini Rab İsa Mesih’in Kilisesi’nin temelinden alan ve her biri Tanrı’nın lütfu olan değerleri sahiplenmeye ve onları koruymaya çağırıyorlar.

Hepimiz, kutsal değerlerimize sarılmaya çağrılıyoruz. Bizler, bilerek veya bilmeyerek elimizde tuttuğumuz, değerlerimizi parçalayan baltaları bırakmaya davet ediliyoruz. Kutsal değerlerimizin mucizeler yaratan gücünü görmek hepimizin görevidir. Patrikik Makamı ve ruhaniler sınıfımız, ibadethanelerimiz ve korolarımız, okullarımız ve öğretmenlerimiz, kültürel, sosyal ve sosyal yardım kuruluşlarımız, derneklerimiz, dilimiz ve edebiyatımız, basınımız, hepimizin kutsal değerleridir. Bizler, bu değerlerin üzerine titremek, onları korumak, geliştirmek ve gelecek nesillere aktarmak zorundayız. Onların önemini “kırıldıktan sonra” fark ettiğimizde, ne denli kıymetli değerleri kaybettiğimizi o zaman anlarız. Tanrı, halkımızı, böyle bir denenmeden uzak tutsun.

Her sene olduğu gibi bu Kutsal Doğuş Yortu’sunda da iman, ümit ve sevgi ile ruhani önderimiz Kadasetli Patrik Mesrob II. Hazretleri için dua etmeye devam ediyoruz. İman birliği içersinde olduğumuz tüm imanlıların da bizlerle birlikte dua ettiğine eminiz. Bu yortuda da, Suriye’deki, Irak’taki ve tüm dünyada sıkıntı, zorluk, yokluk ve savaş tehdidi altında olan kardeş ve kız kardeşlerimiz için dua ediyoruz. Aynı zamanda, hiçbir ırk, din, dil ayrımı gözetmeden bu ülkelerdeki herkes için dua ediyoruz.

Kutsal Doğuş Yortusu, Tanrı’nın görkemli müjdesi ile yenilenmemiz için fırsat olsun. Rab’bimiz İsa Mesih’in alçakgönüllülük örneğiyle hizmete soyunalım. Tanrı’nın adının yüceltilmesi, kilisenin bekası ve kendi ruhani yaşamımızın gelişimi için, her birimiz kendi çapımızda çalışmaya davet ediliyoruz. Bu iyi dileklerin gerçekleşmesi ümidiyle, birbirimizi selamlayalım:

MESİH DOĞDU VE BELİRDİ!
MESİH’İN BELİRİŞİ KUTLUDUR!

Ona övgü ve yücelik olsun. Amin.

Kutsal Doğuş ve Beliriş Yortusu vesilesiyle, Mesih’ten bizlere miras kalan sevgiyle, Resuli kilisemizin tüm evlatlarını, tüm episkoposları, rahipleri, pederleri, sargavakları, tıbirleri, Kalfayan Topluluğu rahibesini, Patrikliğimiz Mali komisyonu’nu, kadın ve gençlik kollarımızı, Kullanılmış Giysi ve Eşya Değerlendirme Komisyonu’nu, Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı yöneticilerini, Başhekimi’ni, tabiplerini ve hemşirelerini, cemaat ve kilise vakıflarımızın yöneticilerini, kadın kollarını, cemaat okullarımızın kurucu temsilcilerini, müdürlerini ve öğretmenlerini, yoksullara ve engellilere yardım kollarını, İstanbul’daki okullarımızın derneklerini, insanî yardım kuruluşlarını, basınımızın yazarlarını ve çalışanlarını, İstanbul, Anadolu ve Girit Adası’ndaki tüm imanlıları kutluyor ve hepsine mutlu bir Doğuş ve Beliriş Yortusu dilerken, ruhanî, sosyal ve hayrî çalışmalarında başarılar diliyoruz.

Kutsal Doğuş ve Beliriş Yortusu vesilesiyle Surp Eçmiyadzin, Kilikya ve Kudüs’teki tarihî Patriklik makamlarımız için de dua etmeyi sürdürüyoruz. Bayram coşkusu içersinde Tüm Ermeniler Katolikosu Kadasetli Karekin II. Hazretleri’ne derin saygılarımızı sunuyoruz. Kadasetli Katolikosumuz’dan ve Eçmiyadzin Rahipler topluluğundan Patrik Mesrob II. Hazretleri için dualarını sürdürmelerini rica ediyoruz.

Kadasetli Kilikya Katolikosu Aram I. Hazretleri’ni ve Saadetli Kudüs Patriği Nurhan I. Hazretleri’ni ve onlara bağlı tüm rahipleri, ayrıca tüm Kilise Önderleri’ni ve onlara bağlı din görevlilerini Mesih’teki sevgi ile selamlıyor, Kutsal Doğuş ve Beliriş Yortusu’nu kutluyoruz.

Ermeni Kilisesi’nin dünyadaki bölgesel Ruhani Önderlerini biraderane sevgiyle ve Kutsal Doğuş’un ümit dolu müjdesiyle selamlıyoruz.

Tüm kardeş kiliselerin, özellikle de Ermeni Katolik ve Ermeni İncili Kiliseleri’nin önderlerini, din adamlarını ve cemaatlerini, Doğuş ve Beliriş Yortusu vesilesiyle Mesih’teki sevgiyle kutluyoruz.

Pederane sıcak bir sevgiyle diyasporada, gurbet ortamında gelenek ve göreneklerimizi korumaya çalışan ve doğdukları topraklarla ruhsal ve kültürel bağı koparmayan tüm İstanbul Ermenileri, Surp Haç Tıbrevank, Getronagan, Esayan, Mıhitaryan okullarından yetişenler derneklerini ve yurt dışındaki tüm dindar ve kilisesever cemaat üyelerini selamlıyoruz.

Tanrı’nın lütuf, sevgi ve kutsayan gücü hepimizle birlikte olsun. Amen.

MESİH DOĞDU VE BELİRDİ!
MESİH’İN BELİRİŞİ KUTLUDUR!